Hey On Beşli Türküsünün Hikayesi

Hey On Beşli Türküsünün Hikayesi
0

Türküler, bir toplumun değerlerini yansıtan ve bireylerin duygularına dokunan en önemli eserler arasındadır. Yazıldığı andan itibaren uzun yıllar boyunca dillerden düşmeyen nakaratları, birçok türküyü vazgeçilmez yapan en önemli özelliğidir.

Yazıldığı kişiye ve topluma göre şekil alan ve topluma hitap eden bir anısı olan türkülerden biri de Hey on beşli türküsü olarak bilinir. Derin duygularla kaleme alınan ve aslında ağıt olan türkünün acıklı hikayesi, türkünün hikayesini ilk defa duyan bireylerin duygulanmasına sebep olur. Durum böyle olunca da büyük bir kesim türkünün ne amaçla yazıldığını ve kim için yazıldığını merak ederek türkünün geçmişinin yer aldığı sorulara cevap aramaya başlar.

Tarihin Acıklı Hikayesi: Hey On Beşli Türküsü

Hey on beşli türküsü, Tokat iline ait bir türküdür ve Tokat ve çevresinde en çok bilinen türkülerden biri olma özelliğiyle ön plana çıkar. Oyun havasını andıran söylemi olsa da türkünün asıl hikayesi, hikâyenin başkahramanı olan Tokatlı Halil’in Çanakkale Savaşı’na katılması ve daha sonraki süreçte yaşananların anlatılmasıyla daha farklı bir anlam buluyor.

Türkü başında yer alan ‘Hey on beşli’ deyimi, o zamanda cephede asker bulunmadığı için askere çağırılan erkeklerin 15 yaşında olduğunu dile getirmek için kullanılan bir deyimdir. Tokatlı Halil de çağrılmadığı halde savaşa isteyerek katılan 15 yaşında biriydi. Ailesinin tek oğlu olan Halil, yeterli asker bulunmadığı için savaşa gönüllü olarak katılmak istemiştir. Türküde yer alan ve vurgulanan dikkat çekici bir diğer kısım da ‘On beşliler geliyor kızların gözü yaşlı’ kısmıdır. Savaşa gitmeden önce sözlü olan Tokat’lı Halil savaştayken sözlüsü Hediye ve annesi, Rum askerler tarafından kaçırılır.

Her ne kadar daha sonraki süreçte, Halil savaştan sağ dönse ve sözlüsü Hediye de kaçırıldığı Rumların elinden sağ kurtulsa da toplumda Hediye’nin başına kötü şeyler gelmiş söylemleri çoğalmaya başlıyor. Halil de, toplumun Hediye’ye karşı olan kötü tutumuna ve söylemlerine inanıyor. Bu duruma dayanamayan Hediye, kısa bir süre sonra köyü terk ediyor. Türküde geçen ‘Giderim elinizden, kurtulam dilinizden’ vurgusu ise, Hediye’nin kendi ağzından söylediği ve topluma karşı olan bıkmışlığını ifade ettiği bir vurgudur.

Hikayesi Olan Türküler

Çanakkale Savaşı’na giden yüzlerce 15’li gencin arkalarında bıraktıkları hayatları ve acılı hikayeleri var. Zamanla türküye dönüşen bu hikaye ve hikayeler, toplumun derinlerine işleyerek türkü olarak söylenmeye başlanmış. Ağıt olarak yazılan ve içinde bulunulan durumun kötü olduğunun anlatılmaya çalışıldığı bu türkülerin her biri farklı bir yöreye ait. Geride bıraktıklarını bir daha göremeyen kahramanlar ve arkada gözü yaşlı kalan aileleri ve sevdikleri, hikayesi olan türkülerin bilinen en önemli konuları arasında yer alıyor.

Sevenlerin birbirlerine söyledikleri acıklı sözler, türkülerde yer edinerek türkülere duygusal bir anlam katılıyor. Hey on beşli türküsü de Tokatlı Halil ve Hediye’nin karşılıklı olarak birbirlerine söylediklerine yer verilen ve hikayesi oldukça duygusal olan türküler arasında yer alıyor.

Hey On Beşli Ağıt Mı?

Toplumumuzda genellikle oyun havalarında çalan ve türkü olarak bilinen Hey on beşli türküsü, aslında bir ağıt ve bir tükenmişliğin söylemidir. İki sözlünün birbirlerine anlattıklarının yer aldığı bu ağıt, uzun yıllardan beridir Tokat yöresi başta olmak üzere birçok yörede türkü olarak söyleniyor. Türkünün içeriğini okuyan büyük bir kesim, oldukça duygusal bir şekilde kaleme alınmış olan bu türkünün ağıt olup olmadığını merak ediyor. Türkü, Tokatlı Halil ve sözlüsünün ağızlarından çıkan ifadelerin kaleme alındığı duygusal bir ağıt niteliğinde.

Hikâyenin Sonrasında Ne Oluyor?

Tokatlı Halil’in annesi ve sözlüsünün Rumlar tarafından kaçırılmasının ardından annesi öldürülürken, sözlüsü Hediye, Rumların elinden uzun bir süre sonra da olsa kurtulmayı başarıyor fakat sonraki süreçte Halil ve Hediye ayrılık sürecine giriyor. Toplumun kötü ithamlarına maruz kalan Hediye ise bir daha geri dönmemek üzere bulunduğu yeri terk ediyor. Kavuşamayan Halil ve Hediyenin acıklı hikayesi de burada son buluyor.

Birçok annenin evladını bir daha görmediği, sevenlerin sevdiklerine kavuşamadığı hikayelerden oluşan farklı türküler de bulunuyor. Toplumun önemli bir değeri olan bu ağıtlı türküler, yaşanmış duygusal hikayeler sonucunda oluştuğu için toplumun hikayesi olan bu tür türkülere olan yönelim ve merakı da her geçen gün artıyor.

İlginizi Çekebilir

Bültenimize Katılın

Hemen ücretsiz üye olun ve yeni güncellemelerden haberdar olan ilk kişi olun.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir